23 Haziran 2013 Pazar

berat kandili kutlu olsun

kandiliniz mübarek olsun, allah herkesin hakkında hayırlı olan dualarını kabul etsin. eski tarifler yeniden yapılsın
http://annembenvekizlarim.blogspot.com/2012/09/kandil-simiti.html

sevgiyle:)

eskiden kedi kesip ineğe tapmıyordum:)

21 Haziran 2013 Cuma

tepsi kebabı,

son zamanlarda yaptıklarımı, yazdıklarımı yayınlamak gelmiyordu içimden, sonra gezi parkı direnişi başladı ve ben ağ günlüğümle hiç ilgilenmedim. bu günden sonra daha aktif olacağım, en azından zihnimi rahatlatmak için.

bu güzel antakya yemeği ise gezi nedeniyle kaybettiğimiz canları hatırlatacak artık bana.

malzeme:
1 kg orta yağlı kıyma
2 orta boy kuru soğan
2 domates
6-7 sivri biber
tuz-karabiber-kırmızı biber-kekik-maydanoz

domatesleri ve 3 biberi süsleme için ayırdıktan sonra kalan biberler ile soğan ince ince doğranır ve kıyma ve diğer malzemeler ile karıştırılır. ben elde ettiğim kebap karışımını borcama sıkı sıkı bastırdım. üzerini biber ve domates ile süsledim.



 evin yanındaki fırında 40 dk kadar pişirttim. evdeki fırınlarda ise 220 derecede 40 dakika yeterli oluyor. ben bulgur pilavı ile servis etmeyi tercih ediyorum. afiyetle yiyiniz efendim:)



sevgiyle:)

dönüşüm

ülkem değişti son 20 günde, ben değiştim, çocuklarıma bırakacağım dünya değişti. artık içim umutla dolu, haksızlıklara boyun eğmeyeceğimi tepkimi göstereceğimi biliyorum. bir yandan içim acıyor tüm bu olanların sadece gezi parkındaki ağaçlar için olduğunu zanneden, faiz lobisi-dış mihraklara inanan cahil-okumayan-araştırmayan seçmenler yüzünden. korkuyorum tv ile büyük kitlelerin bu kadar kolay yönlendirilebiliyor olmasından.

ülkem dönüştü son 20 günde ve umarım gregory samsa gibi olumsuza olmaz dönüşüm, umarım daha iyiye daha güzele olur. bizi sıkan bir kabuklanma olmaz umarım, daha rahat olacağımız yıllardır ülkemi olduğu yerde saydıran kabuklar kırılır.

bundan sonra blogum değişecek, aklımdakini söyleyeceğim- sıkıntımı haykıracağım ve bu esnada eskiden ne yapıyorduysam onları yapmaya devam edeceğim bir yer olacak. kokmuyorum artık ne değişimden ne de isteklerimi söylemekten. bundan sonra küçük balık değilim ben birlik olmakla güçlenmiş balığım.

sevgiyle:)

ilk kurşun gazetesinden

8 Haziran 2013 Cumartesi

nasıl bir ülke istiyorum?


  • demokrasinin gerçekten uygulandığı-işlediği bir ülke istiyorum. mesela şehir ortasındaki parkta ağaçlar sökülüp yerine araç park yeri yapılacaksa buna evet veya hayır deme hakkımın olmasını istiyorum.
  • yayalara yol verilmesini ve bunun garip karşılanmamasını istiyorum.
  • bebeğimin pusetiyle korku yaşamadan kolaylıkla yürüyebileceğim kaldırımlar ve güvenle dinlenebileceğim parklar istiyorum.
  • ne yapacağıma kendim karar vermek istiyorum.
  • hiç kimsenin kılık kıyafet veya düşünceleriyle yargılanmamasını istiyorum. bu konuyla ilgili olarak kişilerin kafalarındaki önyargıların kırılmasını istiyorum
  • çocuklarımın tıpkı benim çocukluğumdaki gibi komşudan su isteyebilmesini, birinin kapımızı çalıp ya çok zor durumdayım tuvaleti kullanabilir miyim dediğinde korkmamayı istiyorum.
  • çocuklarımın doğru düzgün eğitim almasını istiyorum.
  • eşit vatandaş olduğumu hissetmek istiyorum.
  • çocuğumla konuşurken ona tepeden bakmayıp yanına eğiliyorsam bana da devletimin tepeden bakmamasını istiyorum.
  • doğru düzgün adalet-hak-hukuk çerçevesinde yönetilen bir ülkede yaşamak istiyorum.

5 Haziran 2013 Çarşamba

neden direniyorum?

baştan söyleyim, her yer taksim her yer direniş eylemine sadece sosyal medyadan katılabiliyorum çünkü bulunduğum yerde bazen sessizce oturup sonra dağılıyor insanlar, cevik kuvvet ve biber gazı olmayınca olay olmuyor:). peki ben neden direniyorum, neden bu eylemlere destek veriyorum. bu güne kadar aman bi olaya bulaşma kızım diye büyütülen ben. aman bizim yıldızımız düşük diye hakkını aramayı öğrenmemiş olan ben. hak aramak yerine kabuğuna çekilen ben şimdi ne oldu da direniyorum?


  • kadına şiddetin devlet eliyle yapılması. kürtaj yasakları, devletin gebelere yönelik garip takibi 
  • çocuk tecavüzcülerinin kolayca serbest kalması, tecavüzün normalleşmesi
  • sağlık sistemindeki rezil ötesi durum, mesela bir doktorun günde 200 hasta bakması
  • eğitim sistemindeki rezil ötesi durum, 4+4+4, fatih projesi, öğretmenlerin değersizleştirilmesi, müfredatın içinin bomboş hale getirilmesi, eğitimin sadece rakamlardan ibaret sanılması vs.
  • yargı sistemindeki rezil ötesi durum, yargının yürütmeden bağımsız karar vermeyip, tek kişinin sopası gibi davranması 
  • atama ve yükselmelerin liyakat esası yerine ne olduğu belli olmayan şekilde yapılması
  • doktora yapıp lise mezunu imamla ya da polisle aynı maaşı almam (yanlış anlaşılmasın kimsenin parasında değil gözüm, hak meselesi sadece)
  • akp'li olanın tayininin 1 günde akp'li olmayanın ise hak etmesine rağmen 3 yılda yapılmaması
bunlar ülkem ile ilgili beni kaygıdan kaygıya sürükleyen durumlar. yazdıklarım yanında aklıma şu an gelmeyen pek çok şey daha var. evet biliyorum eskiden de böyle durumlar oluyordu, evet sağlık, eğitim sistemleri garipti ama bu kadar kaçmamıştı kantarın topuzu, 8 yıllık kesintisiz eğitime aniden geçilmesi ne kadar yanlışsa 4+4+4 sistemine pat diye geçilmesi de o kadar yanlış. ya da bunun gibi pek çok şey. ülkemde her şey yolunda değildi ama düzelmesinin yolu da 10 yıldır yapılanlar değil. 
açıklamalar beni bu kadar ötekileştirmişken, kendimi öz vatanımda parya gibi hissederken, bir ağaç için başlayan direniş tüm ülkemi saran bir sosyal patlamaya dönüştü. ve ben saydığım tüm bu nedenlerden dolayı direniyorum. diğer tüm insanlar gibi...

son zamanlarda yurt dışına yerleşmeyi düşünür olmuştum. ülkemde yaşamak gittikçe zor gelmeye başlamıştı. garip bir kaotik ortamda yaşıyoruz çünkü. ama şimdi gitmemek için umudum var. entalpi her zaman kaosa doğru'da gitse bir süre sonra düzen oluşacağına inancım var. ben tam tadına varamayacak olsam bile kızlarım için bu umudum var:)