28 Ocak 2014 Salı

cehennem-dan brown

pinuccia'nın kış okuma şenliğinde altın kitaplar yayın evine ait bir kitap kategorisine okudum bu kitabı. okumak ya da okumamak konusunda kararsızdım, bari bu olsun aradan çıksın dedim. ama okuduğuma çok memnun olmadım. kendimi tebrik ediyorum bu arada ocak ayı içinde 4 kitap okudum. uzun zaman sonra yeniden hız ve konsantrasyon kazanabilmiş olmak çok güzel doğrusu.

gelelim cehennem kitabını neden beğenmediğime. bence dan brown'ın elinde matematiksel bir kitap kurgusu var. buraya şunu koyayım, şurası böyle olsun, sonuç kısmı mutlaka hollywood filmi gibi olsun, her şey bir anda çözülsün, hep gizli kapaklı bir şeyler olsun falan işte. tahminimce aşkı memnu'da bu kadar sır yoktu :p

kitapları bol miktarda sembolik öğeler ve ihtişamlı sanat eserleri ile süslemese kurgusunda bir b.k olmadığını anlayacağız ama ya roma, ya floransa olmadı washington, araya illuminati veya dante serpiştirelim. ohh suyundan da. ilk olarak bundan yaklaşık 10 yıl önce da vinci şifresini okuduğumda çok etkilenmiştim. ancak şimdi okuduğumda dan brown kitapları benim için fazla doyurucu olmayan, güncel olduğu için okunan biraz seyahat kitabı olmaya başladı. tabi bu yorumumda hanımın çiftliği üçlemesinin üzerine okumuş olmamın ne kadar etkisi var bilmiyorum. çünkü hala hanımın çiftliğinin özellikle vukuat var kitabının etkisinden kurtulamadım.

şu an Haruki murakami'nin imkansızın şarkısı kitabını okumaktayım, hiç okumadığım japon edebiyatını biraz olsun tanımak için.

sevgiyle ve kitapla :)

27 Ocak 2014 Pazartesi

1. sınıf 1. dönem raporu

bizim böcük bu sene ilkokula başladı ve birinci dönem bitti nihayet. bu dönemde olan biten:


  • öncelikle küçük hanım 10 kişilik bir ana sınıfından sonra 42 kişilik birinci sınıfa başlayınca afalladı, neye uğradığını şaşırdı, kalabalığı algılayamadı.
  • okumayı öğrendiği ve artık her şeyi okuduğu için ayrıca mutlu, broşürler, etiketler, kitaplar hiç düşmüyor elinden. umarım hep böyle olur.
  • okumayı ve daha kötüsü yazmayı öğrenmek çok zorladı bizi. minicik parmaklar el yazısını kıvıramadı önce, sonra alıştı ve sesleri nasıl birleştireceğini öğrenince rahatladık.
  • sıra arkadaşı, sert tahta sıralar zor alıştığımız kavramlar oldu. 
  • tenefüs ya da öğle arası problemlerinde fazla zorlanmadık ama beslenme büyük problem, yemiyor çünkü küçük hanım.
  • sorular çığ gibi o neden öyle, bu neden böyle. sonu gelmeyen sorular dönemi ikinci kez açıldı.
  • kalabalık sınıf ve tenefüse beresiz çıkma gibi nedenlerle enfeksiyonlardan kurtulamadık.
  • ödev yapma ve ödev yapma zamanı saç baş yoldurdu. en sonunda saati zaman yönetimi için planladık.
  • servise verdik ve nefret etti, birinci dönem sonunda servisten aldık.
  • arkadaşlarla iletişimde zorlanıyor, onların isteklerini yapıyor ama hayır cevabı aldığında küsüyor.
  • karne alınca çok mutlu oldu, ödev yok tatilde diye.


okula alışmakta zorlandık, kalabalıktan boğulduk ama memnunuz okullu olmaktan, okumayı öğrenmekten. 

bazen keşke başka bir okul arasaydım diyorum, sınıfları daha az kalabalık olan, müdürü daha becerikli olan. çünkü okulda öğle arası uygulaması ve yemekhane de var ama çocuklara yemek verilecek bir sistem kurulamıyor müdür yüzünden. 

okul sabah 8.30 da başlayıp 14 de bitiyor ve saatleri bizim seçimimizde en önemli kriterdi. öğretmen ile ilgili umutlarım çoktu ama hayal kırıklığı yaşadım. bakalım ikinci dönem düzelecek mi bağzı şeyler.

sevgiyle :)

22 Ocak 2014 Çarşamba

hanımın çiftliği ve kaçak-orhan kemal,

vukuat var kitabını bitirir bitirmez neredeyse bir hafta içinde serinin diğer iki kitabını da okudum. tek kelimeyle muhteşem bir kitap serisi, öylesine vurucu noktalarda bitiyor ki kitaplar devamını hemen okumak istiyorsunuz. kaçak ise sonunu hayal edebileceğiniz artık tamamen hayal gücüne kalmış bir sonla bitiyor. ayrıca devamında olabilecek olaylar ile ilgili tek sınır hayal gücünüz. orhan kemal kendi çağdaşlarına göre çok daha iyi yazı dili ve betimlemeleriyle bence edebiyatımızın en iyi yazarlarından birisi.

kitaplarda en çok aklımda kalan cümleler:

  • atta sağa avratta
  • atın yerine eşeği bağlamam
  • marifet yaşamak ölmek değil


vukuat var - hanımın çiftliği ve kaçak üçlemesi ile pinuccia'nın kış şenliğinde üç kitaplık seri kategorisini bitirmiş oldum.
vukuat var: 410 sayfa
hanımın çiftliği: 358 sayfa
kaçak: 226 sayfa
kitaplar everest yayınlarından çıkmış.

sevgiyle ve kitapla:)

15 Ocak 2014 Çarşamba

hanımın çiftliği-vukuat var-orhan kemal

uzun zamandır okumayı düşündüğüm bir kitaptı ve yazar ayları kapsamında aralık ayı yazarı olarak orhan kemal seçildiğinde okumaya karar vermiştim. ancak kitapyurdu sağolsun 19 kasımda verdiğim siparişi ancak 19 aralıkta teslim etti ve ben kitabı okuyamadım. ocak ayında ise hem orhan kemal hem de fakir baykurt okumaya niyetleniyorum.

çok garip bir durum var güzel ülkemde, kitabı yıllarca dursa okumak kimsenin aklına gelmiyor, dizisi çekilince oradan yorum yapıyor. ekşisözlükte hanımın çiftliği ile ilgili neler yazılmış diye bir bakayım dedim. dizinin çekileceği zamana kadar ancak 10 giriş varken, dizi çekileceği haberleri ile birlikte 45 sayfa giriş yazılmış. en entellektüel geçinenlerimiz bile aslında tıpkı mızaffer bey gibi sadece ezberledikleri metinleri tekrar tekrar söylüyorlar.

bu yazıyı serinin birinci kitabı vukuat var'ı bitirdikten sonra yazıyorum. ve tek kelimeyle orhan kemal'e hayran oldum. muhteşem bir yazı dili, betimlenen herşey gözümün önünde canlandı, hatta bazı yerlerde karakterlerin nefes alışları, mimikleri bile. son derece akıcı ve heyecanla okunan bir kitap, çok çok beğendim. hekese tavsiye ederim okuması için.

2014 yılında her hafta bir kitap okumak için verdiğim sözün ilk kitabı, serinin kalanını okumak için gerçekten sabırsızlanıyorum. bir de ilginç olan şu ki kitap bir film gibi akıyor, bu kitabı hakkıyla film-dizi yapamayanlar utansın.

sevgiyle :)

8 Ocak 2014 Çarşamba

muhteşem gatsby,

pinuccia'nın okuma şenliğinde yasaklı kitap kategorisi için okuduğum kitap, ayrıca kış okuma şenliği kapsamında okuduğum ilk kitap, kitapları biriktiriyor ama düzenli okumaya fırsat bulamıyorum bir türlü. neden olduğunu çözemedim, çok işim var yetişemiyorum, çocuklar, hastalık, işler ve tabi ki kendimle ve sevgilimle ilgilenme isteğim. her şey çakışıyor hayatımda. neyse bu kadar iç dökme yeter

gelelim muhteşem gatsby'ye. neden yasaklandığını anlayamadım, hatta özetini mi okuyorum acaba diye meraklara gark olduğum kitap oldu benim için. romantik, konudan konuya hızlı geçen ve bu nedenle çokta sevmediğim bir kitap oldu doğrusu. sonunu ise oldukça ilgi çekici buldum. her neyse sanırım filmini de izleyeceğim, kitap için notum 6.5tan 7 olsun bari, bana sanki biraz soap opera gibi geldi. belki de kitabın anlattığı dönem ile ilgili olarak çok fazla bilgim olmadığındandır.

bendeki baskı mitra yayınlarından çıkmış ve 227 sayfa. (özeti değilmiş bu arada, kontrol ettim).

nedendir bilmem çok övülen yazarlar ve kitaplar bende hep eksik bir tat bırakıyor, belki yorumları okuyunca beklentim çok artıyor ondandır.

sevgiyle: )

2 Ocak 2014 Perşembe

zaman yönetimi,

gerçek anlamda bir türlü başaramadığım zaman yönetimini böcüğüme öğretmek için saat üzerinde yaptığımız düzenleme:


mavi çizgi: uyku zamanı

pembe çizgi: ödev zamanı

yeşil çizgi: okul zamanı

sarı çizgi: kahvaltı veya akşam yemeği zamanı