12 Mayıs 2016 Perşembe

kararlar ve hedefler (bu sefer çok ciddiyim)

gerçekten çok ciddiyim çünkü bambaşka planlar yaptım.

bugün 12 mayıs tam olarak 14 gün sonra amerikaya uçuyorum. bu nedenle kilo verme meselesini 3 aylığına rafa kaldırdım, çünkü neden; e orada ne bulup yiyebileceğim belli değil de ondan :). ayrıca kendimi psikolojik olarak buna hazırlamak istiyorum, önce hazırlık çünkü ben 35 kilo kadar vermek durumundayım, pardon tam olarak 28,8 kilo(hesaplayınca büyük fark çıktı ortaya kendimi kandırıyormuşum). evet her neyse sonuçta kızımın ağırlığı kadar kilo vereceğim. bu kadar büyük bir ağırlık kaybı sıkı bir psikolojik hazırlığı beraberinde getirir.



peki neden kilo vermeliyim, tabi ki en geçerli ve hemen ilk akla gelen neden sağlık, ama peki ben neden kilo vermeliyim:
  • aynadaki görüntümü sevmediğim için
  • canımın her istediği kıyafeti giyebilmek için
  • alışveriş yaparken oflayıp poflamamak ve tezgahtarların ama o size olmaz demelerinden kurtulmak için
  • kızlarım beni azimli hatırlasınlar diye, büyüdüklerinde annem 30 kilo verdi biliyor musunnnn? diyebilsinler diye
yani gördüğünüz gibi bir kadın olarak birinci önceliğim alışveriş yapma, ikinci önceliğim ise çevremdeki insanların biraz haset birazda gururlu bakışlarını yakalamak, hava atmak istiyorum kısaca. 

kendimi iyi bir insan olarak görürüm. insanlara kötü davranmam, oldukça dengeliyimdir ama gel gelelim şu kilo sorunu yaklaşık çocukluğumdan beridir hayatımda ve ben artık bu sorunu çözeceğim. hem düşünsenize sizi her zaman biraz tombik (tamam  kabul şişko) gören insanların bir sene sonraki tepkilerini :). 


10 Mayıs 2016 Salı

başlıksız, çünkü ne yazacağımı bilemedim

içimi dökeceğim birazcık, kendime kızacağım, hayallerimi gerçekleştirmek için neden daha fazla çaba göstermediğimi sorgulayacağım. neden işlerimi ihmal ettiğimi ve neden erteleme konusunda bu kadar başarılı olduğumu? 

kendime çok kızıyorum çünkü yapacağım dediklerim için yeterince sabrım yok, hatta genel olarak sabrımı sanki toptan kaybetmiş gibiyim. neden olduğunu bilemediğim şekilde her işimi yarım bırakıp erteler oldum. hayata karşı çok yılgınım, üstelik bundan da bıkmış durumdayım, ama değiştirmek için çok az şey yapıyorum.

dışarıdan insanlara göre çok neşeli ve hemen her şeyin altından kalkabilen birisi gibi görünmekle beraber içim hiçte öyle söylemiyor. şu dışa yansıttığım dünyayı içime de yansıtabilsem keşke. ya da kendimi başarısız bir insan olarak görmekten vazgeçsem.

peki o zaman başardıklarımın listesi



  • okuma yazma biliyorum
  • hatta kitap okumaktan keyif alıyorum.
  • doktora yapmak gibi zor bir işin üstesinden geldim(Türkiye'de doktora yapan kişi sayısı 122 binmiş, nüfusa oranla %0.22 gibi bir orana denk geliyor).
  • elimden iyi kötü iş gelir. hem evde hem işte asgari düzeyde becerikliyim (bence en azından).
  • iki tane çok harika ve sağlıklı, hatta beni çıldırtmak için özel çaba gösteren kızlarım var. 
  • koca kişisi beni seviyor bende onu seviyorum.
  • annem-babam hayatta ve yaşlarına göre sağlıklı (annem pek değil ama kendini idare ediyor en azından)
  • çok büyük ailevi problemlerim yok.
  • eşimin ailesiyle tartışmadan- kavga etmeden iyi kötü geçiniyoruz. bazen ben gıcık oluyorum, bazen onlar ama geçinip gidiyoruz işte.
peki ya başaramadıklarım


  • benim dönemimdeki neredeyse tüm arkadaşlarım doçent oldular ben hala olamadım, çünkü doçentlik için gereken yayınları yapamadım (ama bugün bir arkadaşımında dediği üzere görünen dağın uzağı olmaz).
  • karar verdiğimde uygulama konusunda biraz (baya aslında) zayıfım.
  • kaç yıldır kilo vereyim derken hala kilo almaya devam ediyor oluşum ayrı bir enteresanlık galiba.
  • bazen çocuklara gereksiz yere bağırıp onları üzüyorum.
eeee bu kadarmış. 9 tane olumlu 4 tane olumsuz, daha neye üzüyorsam kendimi. işte bu hayatımdaki olumluları görmem lazım. o zaman ne yapacağım, belirli aralıklarla hayatımdaki olumlu şeylerin listesini kendime hatırlatacağım (yazar burada kendine terapi yapmaktadır, işbu yazının tüm amacı budur zaten).