19 Mart 2013 Salı

3-2-1 poğaçası

misafirlerim için yaptığım ikinci yeni tarifim ise 3-2-1 poğaçası oldu. pek çok yerde tarifini bulabilirsiniz.
piştiğinde çöldeki kum tepelerine benziyor. mayalı hamur gibi pofidik ama lezzeti kıtır kıtır. bu kadar kabartma tozu acıtır diye düşünmeyin çünkü tarifteki yoğurt lezzeti katlıyor.

malzeme:
3 pk. kabartma tozu
2 su brd. yoğurt
1 su brd sıvıyağ
1 çay kaş tuz
aldığı kadar un (normal poğaça hamuru sertliğinde yaptım ben)
galeta unu

yukarıdaki malzemeler ile hamur yapılır. içine arzu ettiğiniz herhangi bir iç malzeme koyabilirsiniz ben böcük zeytinli seviyor diye dilim yeşil zeytin koydum. yuvarlak poğaça gibi yaptıktan sonra üzerinni kum gibi olması için galeta ununa batırdım ve 180 derecede 20 dk pişirdim.


afiyet olsun, sevgiyle:)

17 Mart 2013 Pazar

midye böreği

annemler ben ortaokuldayken midye böreği yaparlardı saatlerce uğraşarak. hamuru küçük bezeler yapar, açar arasına yağ sürerek rulo yapar buzdolabında dinlendirir yeniden açarlardı falan. baya zahmetliydi yani. ben yazarken yoruldum. ama geçenlerde bir komşum kolay midye böreği yaptım dedi, zaten bloglarda rastladığım bir tarifti, biraz videoları filan izledim ve dün gelen misafirlerim için yaptım. yapılışıyla ilgili pek çok video var, onları izleyince çok kolay oluyor yapılışını tarif etmekten kolay, özellikle yeşilkivinin videosu benim çok işime yaradı. ben annemin değişmez börek ıslatma karışımını kullandım, çıtır çıtır çok lezzetli oluyor.

malzeme
1 kg yufka
1 çay brd. zeytinyağı
1 çay brd. soda

iç harcı olarak peynir- maydanoz
yufkayı dörde bölüyoruz ve videodaki gibi sardım ve 180 derecede pişirdim. geçer not aldı annemin arkadaşları tarafından (kendileri antepli oldukları için lezzet konusunda üst düzeyler).


afiyet olsun sevgiyle:)

14 Mart 2013 Perşembe

salepli kurabiye,

tarif sevgili sarımıutfak'tan. kurabiyeler gerçekten çok lezzetli. benim evde salep az kalmıştı tam ölçü koyamadım ama yine de çok güzel oldu.
malzeme:
125 gr tereyağ
1 su brd. pudra şekeri
1 kahve fincanı süt
3 yemek kaş. salep
2 su brd. kadar un(benim malzemem daha fazlasını almadı)

tüm malzeme yoğurulur, ceviz büyüklüğünde kurabiye yapılıp 180 derecede 15-20 dk pişirilir. afiyetle yenir.

sevgiyle:)

12 Mart 2013 Salı

dereotlu peynirli çiçekler

bizim böcüğün peynir yemediğini cümle alem biliyor. ben de ona peynir yedirmek için kırk takla atıyorum. hafta sonunda lor toplarından esinlenip yaptım bu çiçekleri. görüntüsüne dayanamayıp yedi.anne 1 kız 0 heh heh

malzeme:
1 su brd. tuzsuz lor peynir (bebeğe yaptığımız peynir bozulmasın diye kullanıyorum)
1/2 su brd rendelenmiş beyaz peynir
2 yumurta
180 gr tereyağ
1 pk kabartma tozu
aldığı kadar un
dereotu (ben kuru dereotu kullandım)

yukarıdaki malzemelerle kulak memesi yumuşaklığında hamur yaptım, 1 cm kalınlığında açtım ve çiçek kalıbıyla kestim, üstüne yumurta sarısı sürüp susam attım. 180 derecede 25 dk pişirdim.


sevgiyle:)

10 Mart 2013 Pazar

fark etmeden diyet, selahattin dönmez

yıllar önce (sanırım 2009 filandı) almıştım bu kitabı, yani yüzyıllardır zayıflamaya çalışıyorum. o zaman biraz okuyup bırakmıştım. ama içeriği uygulamak o an için çekici gelmemişti, şimdi yine yeni yeniden bir zayıflama sürecinde tekrar okudum ve oldukça kapsamlı hazırlanmış bir kitap olduğunu fark ettim. özellikle ekte verilen farklı diyet listeleri (çikolatalı ve alkollü vs.) ve değişim listeleri beni çok etkiledi. çünkü bu değişim tablolarına internetten tam olarak ulaşmak mümkün olmayabiliyor. ayrıca şişmanlığa neden olan yeme bozuklukları ve nasıl düzeltileceğine dair öneriler mevcut.



öncelikle bki değerlerini hesapladım, şu an 32.38 bki ve 0.81 bel/kalça oranına sahipmişim. ancak bel kalınlığım alarm ötesi olmuş. 1. derecede obez bir insan olarak acilen zayıflamam lazım artık, gelecekte karşılaşacağım problemleri düşünmek istemiyorum. şu an istediğim gibi giyinememek ve sürekli bel ağrısı dışında çok problemim yok ama 5 sene sonra hadi bilemedin 10 sene sonra şeker hastası olmak istemiyorum.  bu durumda zayıflamam şart. ilk hedefim doğum günüme kadar 10 kilo vermek, sonrasına bakacağız. toplam fazla kilom 20-22 civarı ancak dukan amcanın sitesine göre 15 (iki doğum-kalın kemik yapısı filan gibi nedenlerle).

kitapta verilen tabloya göre kendimi, emzirdiğim için, aktif kadın olarak tanımladım ve günlük almam gereken miktarları buldum. buna göre her gün 9 porsiyon ekmek grubu (1 dilim ekmek=2 kaşık pilav-makarna 1 porsiyon olarak değerlendiriliyor, liste daha uzun ama örnek olarak bulunsun), 4 porsiyon sebze grubu (4 kaşık pişmiş sebze 1 porsiyon kabul ediliyor), 3 meyve grubu (1 orta boy meyve 1 porsiyon meyve kabul ediliyor), 3 süt grubu ( 1 brd süt veya yoğurt 1 porsiyon kabul ediliyor) ve 6 porsiyon et grubu (1 yumurta ya da bir köfte 1 porsiyon kabul ediliyor) yemem gerekiyormuş.

şişmanlığa neden olan hızlı yemek, yemeğe kadar atıştırıp, akşam yemeği yemek ve hatta devam edip yatana kadar yemek hatası zaten son günlerimin en büyük problemi oldu. sıkıntı ve stres durumunda ise yemek problemim had safhada. yani şişmanlamak için ne yapılması gerekiyorsa yapıyormuşum. benim için asıl önemli olan ise bu alışkanlıklarımı değiştirmek mesela tabağımda yemek bırakabilmek, doymuş olsam bile yemeğe devam etmemek, ikramları çevirmeyi kabalık olarak görmemek, yemek yemeğe yönlendiren durumları tespit edip bu durumlarda yemek yerine daha farklı bir davranış koymaya çalışmak (kitap okumak, müzik dinlemek, bir arkadaşla sohbet etmek, yürüyüşe çıkmak gibi), çok aç iken yemekten önce
hafif bir şey atıştırmak (salata-ayran gibi), kilo verme konusunda kendine güvenmek ve sabırlı olmak. burada dikkat edilmesi gereken bir davranışı değiştirmek 16 hafta bunu korumak ise bir yıl sürüyormuş, yani önümde 1 yıllık uzun bir süreç var.

yapılması gerekenler öncelikle yeme alışkanlıklarını değiştirmeye çalışmak demiş selahattin bey, gerçi ben yemekleri diyete uygun olarak pişirebiliyorum ama çok fazla atıştırma huyum var, bunu bırakmalı ve yürüyüşe başlamalıyım. bu konudaki önerisi ise tek seferde 30-45 dakikalık yürüyüşlerin daha etkili olmasına rağmen, 10'ar dakika olarak 3 seferde de yapılabileceğini belirtmesi. bu benim gibi düzeni sağlayamayanlar için etkili olabilir.

neyse deneyeceğim bakalım nasıl olacak, son günlerin moda diyetleri dukan-karatay gibi bence tam olarak sağlıklı değil, o kadar proteinle vücutta oluşacak üreyi atmaya böbrek ve karaciğer yetmez. gerçi selahattin dönmez'de son zamanlarda populariteye yönelik ilginç tarifler veriyor tv programlarında ama bu kitap oldukça derli toplu ve işe yarar görünüyor benim açımdan. denemeye değer.

sevgiyle:)

8 Mart 2013 Cuma

kadınlar günü



ne desem ne yazsam bilmiyorum. kelimeler diziliyor boğazımda. evet ben hemcinslerime görece rahat bir hayat yaşıyorum. evet ben sevgilimle problemlerimi konuşarak çözebiliyorum, evet kendi paramı kazanıp istediğim gibi harcayabiliyorum ama bu durum itilen-horlanan-dövülen-öldürülen kadınların acısını paylaşmama engel değil. ayşe paşalı'nın hakkını savunmak, melek karaaslan için yas tutmak, selma ann desmond'un çektiği acıyı anlamak için illa onların koşullarında yaşamama gerek yok. fiziksel ve psikolojik şiddet gören, öldürülen kadınların hakkını savunmak benim görevim, çünkü ben kadınım ve bu nedenle kadına şiddete karşı çıkmalıyım. bizlerin bugün bu hayatı yaşamamızı sağlayan kadınlara karşı görevim bu. çocuklarımın hakkını koruyabilmek için yapmam gereken bu. oysa ki bakıyorum insanlar sırf bu nedenlerle verilen mücadelenin hatırlanması ve tüm kadınlar için mücadeleye devam edilmesi gereken bu günü alışveriş, hediyeleşme vs gibi olaylar ve kavramlarla içi boş saçma bir gün haline getiriyorlar. bir süre sonra bakacağız biz kadınlar haklarının ne olduğunu unutmuş, kazanımları kaybetmişiz.

son not

kadınlar telefonla konuştu diye, yemeğin tuzunu az attı diye, gözünün üstünde kaşı var diye öldürüldüğü müddetçe kadınlar günü kutlu olmasın

sevgiyle:)

7 Mart 2013 Perşembe

portakal reçeli,

portakal reçelini, aslında bergamot reçelini çok severim. ancak yaşadığımız yer niğde olunca bergamot-turunç bulamıyoruz haliyle. ama ben portakal kabuğu ve portakalın kendisinden reçel yapıyorum her sene. evdekiler sevmiyor ve genellikle sadece ben yiyorum ama bir tane portakalla bile olsa yapıyorum reçelimi.

malzeme:
2 adet portakal
1 su brd. şeker
1-2 tane limon tuzu

önce portakalı soyuyoruz ve kabuğun içindeki beyaz kısımları çıkarıyoruz, ince uzun dilimler yapıyoruz. bu dilimleri 12 saatte suyunu değiştirerek 2 veya üç gün suda bekletiyoruz. bu işlemin amacı portakal kabuğunun acısının gitmesini sağlamak. acılık gittikten sonra kabukları haşlıyoruz ve bu suyu döküyoruz. burada portakalın kabuğunu kullandığımızda meyvesini yedik. portakal kabukları hazır olduktan sonra 1-2- portakalın kabuklarını soyup, portakalı küp doğruyoruz ve bir bardak su ile reçel gibi pişiriyoruz. pişme esnasında acısını çıkarttığımız kabukları da reçele katıyoruz ve 45 dakika kaynatıyoruz. reçel piştikten sonra içine 1-2 tane limon tuzu atıyoruz, afiyetle yiyoruz.


sevgiyle:)

3 Mart 2013 Pazar

dilimli şal,


bu modeli yeni aldığım nako örgü dergisinde gördüm. daha doğrusu derginin kapağında görüp çok beğenince dergiyi aldım ve kendim için yaptım. dergi cidden çok iyi, pek çok güzel model var hatta şu sıra babam için yelek yapıyorum.

bu şalın yapılışını tarif edemiyorum, onun yerine dergideki anlatımın fotoğrafını koyuyorum. oldukça zor geldi bana yapması, modeli öğrenene kadar bayağı uğraştım, ama uğraştığıma deydi. küçük bir tavsiye model 315 ilmek ile başlanınca çok uzun oluyor, her bir dilim için 15 ilmek gerekiyor. buradan hesaplanıp daha küçük yapılabilir. bittiğinde üçgen oluyor, her sırada bir dilim azalıyor ve geri dönüş tekniğiyle örülüyor, yani modelin içinde hiç kesme ve arttırma yok, sadece başlarda kesiliyor.


ip ebruli ve dilimler ördükçe böyle renkli geliyor. yapması bir kez anlayınca kolay ancak tarif etmesi zor.


bulanık çıktı, düzgün bir foto olmadı, yapılışı burada anlatılıyor. 4 çile ip gitti, daha küçük yapılırsa üç çile yetebilir. 

sevgiyle:)


1 Mart 2013 Cuma

bebeğin 8. ayı

evet benim küçük börtücüğüm büyüdü 8 aylık kocaman bir bebek oldu. hatta bugün kanepeden bile düştü. bir anlığına mutfağa gittim, bir ağlama sesi ile börtümü yerde otururken buldum. sadece popo üstü düşmüş, çok canı yanmamış ki çok ağlamadı. buradan da şunu anlıyoruz ki bebeklerin motor becerileri 8. ayda çok hızlı gelişiyor, daha geçen hafta bıraktığım yerde kalan bebeğim bu hafta kanepeden düşecek kadar hareketli. bu nedenle yere pike serip oyuncakları da çevresine döküp yere oturtuyorum artık. popo üstü halı üzerinde geziyor, emeklemeyi başaramadı ama geri geri gidiyor. göbüşü az da olsa kaldırıyor. almak istediği bir oyuncağa uzanıyor. sağ eliyle gel gel yapıyor bu esnada geeh geeh diyor, yani ilk resmi kelimesi gel oldu kızımın, bi de tavuk çağırır gibi söylemese süper olcak ama neyse. bugün ise gidenin arkasından bay bay yapmayı öğrendiğini fark ettim. artık küçük bebeğim aylardır öğrendiklerini göstermeye başladı:) bir de tabi gücünün yettiğince bağırması var ki evlere şenlik. ses kontrolü sağlamaya çalışıyor öğreniyor diye sabrediyoruz bakalım. fotoğraf makinesini fark etti. makineyi görünce dönüp gülüyor, baya baya poz veriyor yani.

yeme düzeni ise garip, ben evdeyken yemek yemiyor ve sadece emmek istiyor, ben evde yokken ise kahvaltı ve çorba yiyor. artık parçalı yemeye başladı. kahvaltıda çeyrek yumurta sarısı veriyoruz yarım yumurta alerji yaptı çünkü. yumurtayı alerjik olduğu için gün aşırı veriyoruz. artık her türlü çorbayı seviyor, tavuklu şehriye ve yoğurt çorbası favorimiz. iki gündür mercimek çorbası deniyoruz ama sanırım pek beğenmedi.

uyku düzenimiz iyi, akşam 8-9 arası uyuyor, gece 3-4 kez emmek için ağlıyor ama uyanmıyor uykuda emzirip yatağına koyuyorum. o uyanmıyor ama olan bana oluyor. gerçi bazı geceler 1 veya 2 kez kalkıyor. sabah uyanma saati ise bir felaket, 6-6.30 arası. ve sabahları çok huysuz oluyor, son günlerde ben işe giderken ağlamaya başladı, benim kucağımdan aldıklarında da ağlıyor. yabancılama başladı yani.

bu ay da bizden haberler bu kadar, güncel haberlerimiz için: http://www.nurturia.com.tr/people/tubavekizlari

sevgiyle:)