- öncelikle küçük hanım 10 kişilik bir ana sınıfından sonra 42 kişilik birinci sınıfa başlayınca afalladı, neye uğradığını şaşırdı, kalabalığı algılayamadı.
- okumayı öğrendiği ve artık her şeyi okuduğu için ayrıca mutlu, broşürler, etiketler, kitaplar hiç düşmüyor elinden. umarım hep böyle olur.
- okumayı ve daha kötüsü yazmayı öğrenmek çok zorladı bizi. minicik parmaklar el yazısını kıvıramadı önce, sonra alıştı ve sesleri nasıl birleştireceğini öğrenince rahatladık.
- sıra arkadaşı, sert tahta sıralar zor alıştığımız kavramlar oldu.
- tenefüs ya da öğle arası problemlerinde fazla zorlanmadık ama beslenme büyük problem, yemiyor çünkü küçük hanım.
- sorular çığ gibi o neden öyle, bu neden böyle. sonu gelmeyen sorular dönemi ikinci kez açıldı.
- kalabalık sınıf ve tenefüse beresiz çıkma gibi nedenlerle enfeksiyonlardan kurtulamadık.
- ödev yapma ve ödev yapma zamanı saç baş yoldurdu. en sonunda saati zaman yönetimi için planladık.
- servise verdik ve nefret etti, birinci dönem sonunda servisten aldık.
- arkadaşlarla iletişimde zorlanıyor, onların isteklerini yapıyor ama hayır cevabı aldığında küsüyor.
- karne alınca çok mutlu oldu, ödev yok tatilde diye.
okula alışmakta zorlandık, kalabalıktan boğulduk ama memnunuz okullu olmaktan, okumayı öğrenmekten.
bazen keşke başka bir okul arasaydım diyorum, sınıfları daha az kalabalık olan, müdürü daha becerikli olan. çünkü okulda öğle arası uygulaması ve yemekhane de var ama çocuklara yemek verilecek bir sistem kurulamıyor müdür yüzünden.
okul sabah 8.30 da başlayıp 14 de bitiyor ve saatleri bizim seçimimizde en önemli kriterdi. öğretmen ile ilgili umutlarım çoktu ama hayal kırıklığı yaşadım. bakalım ikinci dönem düzelecek mi bağzı şeyler.
sevgiyle :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder