8 Mart 2013 Cuma

kadınlar günü



ne desem ne yazsam bilmiyorum. kelimeler diziliyor boğazımda. evet ben hemcinslerime görece rahat bir hayat yaşıyorum. evet ben sevgilimle problemlerimi konuşarak çözebiliyorum, evet kendi paramı kazanıp istediğim gibi harcayabiliyorum ama bu durum itilen-horlanan-dövülen-öldürülen kadınların acısını paylaşmama engel değil. ayşe paşalı'nın hakkını savunmak, melek karaaslan için yas tutmak, selma ann desmond'un çektiği acıyı anlamak için illa onların koşullarında yaşamama gerek yok. fiziksel ve psikolojik şiddet gören, öldürülen kadınların hakkını savunmak benim görevim, çünkü ben kadınım ve bu nedenle kadına şiddete karşı çıkmalıyım. bizlerin bugün bu hayatı yaşamamızı sağlayan kadınlara karşı görevim bu. çocuklarımın hakkını koruyabilmek için yapmam gereken bu. oysa ki bakıyorum insanlar sırf bu nedenlerle verilen mücadelenin hatırlanması ve tüm kadınlar için mücadeleye devam edilmesi gereken bu günü alışveriş, hediyeleşme vs gibi olaylar ve kavramlarla içi boş saçma bir gün haline getiriyorlar. bir süre sonra bakacağız biz kadınlar haklarının ne olduğunu unutmuş, kazanımları kaybetmişiz.

son not

kadınlar telefonla konuştu diye, yemeğin tuzunu az attı diye, gözünün üstünde kaşı var diye öldürüldüğü müddetçe kadınlar günü kutlu olmasın

sevgiyle:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder